NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
15 - (3022) حدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا أبو
معاوية عن هشام
بن عروة، عن
أبيه، قال:
قالت
لي عائشة: يا
ابن أختي! أمروا
أن يستغفروا
لأصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم. فسبوهم.
[ش
(أمروا أن
يستغفروا
لأصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم فسبوهم)
قال القاضي:
الظاهر أنها
قالت هذا
عندما سمعت
أهل مصر
يقولون في
عثمان ما قالوا.
وأهل الشام في
علي ما قالوا.
والحرورية في
الجميع ما
قالوا. وأما
الأمر
بالاستغفار
الذي أشار
إليه فهو قوله
تعالى:
{والذين جاءوا
من بعدهم
يقولون ربنا
اغفر لنا
ولإخواننا
الذين سبقونا
بالإيمان}].
{15}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye, Hişam b. Urve'den, o da babasından
naklen haber verdi. (Şöyle demiş):
Bana Âişe: «Ey
kızkardeşimin oğlu! Onlara Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabına
istiğfar etmeleri emrolundu. Onlarsa söğdüler.» dedi.
15-م - (3022) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو أسامة.
حدثنا هشام،
بهذا
الإسناد،
مثله.
{m-15}
Bize bu hadîsi Ebû Bekir
b. Ebî Şeybe de rivayet etti. Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize Hişam
bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti.
İzah:
Kaadî Iyâd diyor ki : «Zahire
bakılırsa Hz. Âişe bu sözü Mısırlılar'ın Hz. Osman aleyhinde ve Şamlılar'ın Hz.
Ali hakkında dile doladıklarını işittiği zaman söylemiş olacaktır. Âişe
(Radiyallahu anha) istiğfar emriyle :
«Ey Rabbimiz! Bize ve
bizden önce iman eden kardeşlerimize mağfiret buyur!» âyet-i kerîmesine işaret
etmiştir. İmam Mâlik bu âyetle istidlal ederek ashab-ı kirama söğen kimsenin
ganimet malında hakkı olmadığını söylemiştir. Çünkü Allah Teâlâ ganimeti
sahabeye söğenlerden sonra gelip onlara istiğfarda bulunanlara tahsis
etmiştir.»